Antik harikalar, atalarımızın yaratıcılığının ve ustalığının bir kanıtıdır. Binlerce sene ilkin inşa edilen bu yapılar, bugün hala insan başarısının gücünün bir hatırlatıcısı olarak ayakta duruyor. Giza piramitlerinden Çin Seddi’ne kadar, bu antik harikalar dünyanın dört bir tarafındaki insanoğlu için bir şaşkınlık ve esin deposudur.
Bu yazıda, günümüz manzaralarında hala bulunabilen en meşhur antik harikalardan kimilerini inceleyeceğiz. Tarihlerini, iyi mi inşa edildiklerini ve neyi temsil ettiklerini öğreneceğiz. Ek olarak, bu antik harikaların bugün yüz yüze olduğu zorluklardan kimilerini ve bu tarz şeyleri gelecek nesiller için iyi mi koruyabileceğimizi inceleyeceğiz.
Yolculuğumuza dünyanın en ikonik antik harikalarından önde gelen Giza piramitlerine bir göz atarak başlamış olalım. Giza piramitleri, firavunlar Khufu, Khafre ve Mikerinos için kabir olarak inşa edilmiştir. Mısır’ın Kahire şehrinin derhal haricinde, Giza Platosu’nda yer almaktadırlar. Khufu’nun Büyük Piramidi, üç piramidin en büyüğüdür ve Antik Dünyanın Yedi Harikası’ndan bugün hala ayakta kalan tek piramittir.
Giza piramitleri, eski Mısırlıların mühendislik becerilerinin bir kanıtıdır. Yakınlardaki taş ocaklarından çıkarılan ve inşaat alanına taşınan dev gibi taş blokları kullanılarak inşa edilmişlerdir. Sonrasında bloklar rampalar ve kızaklar kullanılarak yerlerine kaldırılmıştır. Piramitlerin inşası uzun seneler süre gelmiş ve binlerce işçinin alın terini gerektirmiştir.
Giza piramitleri yalnızca bir mühendislik harikası değil, bununla birlikte Mısırlılar için mukaddes bir yerdir. Firavunların evi olduğuna inanılır ve günümüzde birçok Mısırlı için bir hac yeridir.
Giza piramitleri, günümüz manzaralarında hala bulunabilen birçok antik harikadan yalnız bir tanesidir. Bu yapılar geçmişimizin bir hatırlatıcısı ve geleceğimiz için bir esin deposudur. Gelecek nesillerin de tadını çıkarabilmesi için bu antik harikaları korumak için çalışmalıyız.
Hususiyet | Misal |
---|---|
Antik Harikalar | Giza’daki Büyük Piramit |
Geçmişin yankıları | Roma’daki Kolezyum |
Zamanı Bölgeler | Hindistan’daki Tac Mahal |
Çağdaş Zamanların Simge Yapıları | New York şehrindeki Hürriyet Heykeli |
Zamansız Yapılar | Paris’teki Eyfel Kulesi |
II. ABD’nın Antik Uygarlıkları
Amerikalar, Maya, Aztek, İnka ve Olmek şeklinde birçok antik medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu medeniyetler karmaşa toplumlar geliştirmiş, büyük kentler inşa etmiş ve etkisi altına alan sanat ve mimari eserler yaratmıştır.
Maya medeniyeti günümüzde cenup Meksika, Guatemala, Belize ve Honduras’ta gelişti. Mayalar kabiliyetli gökbilimciler ve matematikçilerdi ve karmaşa bir makale sistemi geliştirdiler. Mayalar Tikal ve Chichen Itza şeklinde büyük kentler inşa ettiler ve güzel heykeller, resimler ve çanak çömlekler yarattılar.
Aztek medeniyeti 14. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar Orta Meksika’da gelişti. Aztekler militarist bir toplumdu ve Orta Meksika’nın çoğunu kapsayan büyük bir imparatorluk kurdular. Aztekler, o zamanlar dünyanın en büyük şehirlerinden önde gelen Tenochtitlan şehrini kurdular. Aztekler ek olarak kabiliyetli sanatçılar ve mimarlardı ve güzel heykeller, resimler ve binalar yarattılar.
İnka medeniyeti 13. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar Cenup ABD’nın And Dağları’nda gelişti. İnkalar çok organize bir toplumdu ve Pasifik Okyanusu’ndan Amazon yağmur ormanlarına kadar uzanan geniş bir imparatorluk kurdular. İnkalar imparatorluklarının başkenti olan Cusco şehrini kurdular. İnkalar ek olarak kabiliyetli mühendisler ve mimarlardı ve yollar, köprüler ve sulama sistemleri inşa ettiler.
Olmec medeniyeti, MÖ 16. yüzyıldan 4. yüzyıla kadar günümüzde cenup Meksika olarak malum bölgede gelişti. Olmecler, Mezoamerika’daki ilk büyük uygarlıktı ve hemen sonra öteki Mezoamerika uygarlıkları tarafınca benimsenecek birçok kültürel geleneği geliştirdiler. Olmecler, San Lorenzo ve La Venta şeklinde büyük kentler inşa ettiler ve etkisi altına alan sanat ve mimari eserler yarattılar.
III. Afrika’nın Antik Uygarlıkları
Afrika’nın kadim medeniyetleri, insanlık tarihinin en erken günlerinden itibaren kıtada gelişen muhtelif kültürlerden oluşan bir gruptur. Bu medeniyetler, Kongo’nun yemyeşil yağmur ormanlarından Sahra’nın çöllerine kadar muhtelif değişik ortamlarda gelişmiştir. Ek olarak, Şimal Afrika’nın göçebe Berberilerinden Sahel’in yerleşik çiftçilerine kadar oldukca muhtelif insanlara da ev sahipliği yapmışlardır.
Afrika’da insan yerleşiminin en eski kanıtı, avcı-toplayıcıların minik, göçebe topluluklar halinde yaşamış olduğu Taş Dönemi’ne kadar uzanıyor. Neolitik dönemde, bu topluluklar yerleşmeye ve tarımı geliştirmeye başlamıştı. Afrika’daki ilk büyük medeniyetler, Mısırlılar, Nubyalılar ve Kuşluların kuvvetli krallıklar kurduğu Nil Vadisi’nde ortaya çıktı. Afrika’daki öteki mühim medeniyetler içinde Şimal Afrika’daki Berberiler, Batı Afrika’daki Yorubalar, Orta Afrika’daki Bantular ve Şark Afrika’daki Swahililer vardı.
Afrika’nın kadim medeniyetleri varlıklı ve muhtelif bir kültüre ev sahipliği yapıyordu. Güzel sanat eserleri ve mimariler ürettiler, karmaşa dinler ve felsefeler geliştirdiler ve bilim ve matematiğe mühim katkılarda bulundular. Bu medeniyetler ek olarak dünyanın bugün bildiğimiz şekliyle gelişmesinde mühim bir rol oynadılar. Hristiyanlık, İslam ve Yahudilik de dahil olmak suretiyle dünyanın birçok büyük dininin kaynağıydılar. Ek olarak tecim ve alışverişin gelişmesinde mühim bir rol oynadılar ve icatları ve keşifleri bugün yaşadığımız dünyayı şekillendirmeye destek oldu.
IV. Asya’nın Antik Uygarlıkları
Asya’nın antik medeniyetleri, geniş bir süre dilimi ve kültür yelpazesini kapsayan muhtelif bir gruptur. En iyi malum antik Asya medeniyetlerinden bazıları Çin, Hint, Pers ve Mısır medeniyetleridir. Bu medeniyetler birbirlerinden bağımsız olarak gelişmiştir, sadece tüm bunlar makalenin gelişimi, şehirlerin yükselişi ve karmaşa dini ve politik sistemlerin ortaya çıkışı şeklinde bir takım ortak özelliği paylaşmıştır.
Çin uygarlığı dünyanın en eski medeniyetlerinden biridir ve Çin’de insan yerleşiminin minimum MÖ 10.000’e kadar uzanan kanıtları vardır. Çin uygarlığı Sarı Dere kıyılarında gelişmiştir ve çoğu zaman iki büyük döneme ayrılır: Shang hanedanı (MÖ 1600-1046) ve Zhou hanedanı (MÖ 1046-256). Shang hanedanı büyük kültürel ve teknolojik yeniliklerin yaşandığı bir dönemdi ve Çinlilerin yazıyı, tekerleği ve pusulayı buluş etmiş olduğu devre bu dönemdi. Zhou hanedanı siyasal ve ekonomik genişlemenin yaşandığı bir dönemdi ve Çin’in Konfüçyüsçülük felsefesinin geliştiği devre bu dönemdi.
Hint uygarlığı uzun ve varlıklı bir tarihe haiz bir öteki antik medeniyettir. Hint uygarlığı İndus Nehri kıyılarında gelişmiştir ve çoğu zaman üç büyük döneme ayrılır: İndus Vadisi Uygarlığı (MÖ 3300-1300), Vedik periyodu (MÖ 1500-500) ve Maurya İmparatorluğu (MÖ 321-185). İndus Vadisi Uygarlığı çok gelişmiş bir medeniyetti ve Hindistan’daki ilk kentler bu zamanda inşa edildi. Vedik periyodu dini ve kültürel büyüme zamanıydı ve Hindu dini bu zamanda kuruldu. Maurya İmparatorluğu siyasal ve askeri genişleme zamanıydı ve Hint imparatoru Ashoka’nın Budizm’e geçmiş olduğu devre de bu dönemdi.
Pers medeniyeti, uzun ve varlıklı bir tarihe haiz bir öteki antik uygarlıktır. Pers medeniyeti Dicle ve Fırat nehirlerinin kıyılarında gelişmiştir ve çoğu zaman iki büyük döneme ayrılır: Ahameniş İmparatorluğu (MÖ 550-3) ve Sasani İmparatorluğu (MS 224-651). Ahameniş İmparatorluğu, İndus Nehri’nden Akdeniz’e kadar uzanan geniş bir imparatorluktu ve Pers İmparatorluğu bu zamanda gücünün zirvesine ulaşmıştır. Sasani İmparatorluğu siyasal ve ekonomik gerileme dönemiydi ve Pers İmparatorluğu bu zamanda Araplar tarafınca fethedilmiştir.
Mısır medeniyeti, uzun ve varlıklı bir tarihe haiz bir öteki antik uygarlıktır. Mısır medeniyeti Nil Nehri kıyılarında gelişmiştir ve çoğu zaman üç büyük döneme ayrılır: Eski Krallık (MÖ 2686-2181), Orta Krallık (MÖ 2055-16) ve Yeni Krallık (MÖ 1550-10). Eski Krallık, büyük kültürel ve sanatla alakalı başarıların yaşandığı bir dönemdi ve Mısır piramitleri bu zamanda inşa edildi. Orta Krallık, siyasal ve ekonomik istikrarın yaşandığı bir dönemdi ve Mısır İmparatorluğu bu zamanda gücünün zirvesine ulaştı. Yeni Krallık, siyasal ve askeri genişlemenin yaşandığı bir dönemdi ve Mısır İmparatorluğu’nun Levant ve Nubia’yı fethettiği dönemdi.
Asya’nın kadim medeniyetleri büyüleyici ve karmaşa bir mevzudur ve çağdaş dünyanın gelişimi üstünde derin bir etkiye haiz olmuşlardır. Bu medeniyetler dünyanın en büyük sanat, mimari ve edebiyat eserlerinden kimilerini üretmiş ve ek olarak dünyanın başlıca dinlerinin ve felsefelerinin bazılarının gelişimine katkıda bulunmuşlardır. Asya’nın kadim medeniyetleri, dünyanın dört bir tarafındaki insanoğlu için bir esin ve öğrenme deposu olmaya devam etmektedir.
V. Avrupa’nın Antik Uygarlıkları
Avrupa’nın antik medeniyetleri içinde Girit’teki Minos uygarlığı, anakara Yunanistan’daki Miken uygarlığı, İtalya’daki Etrüsk uygarlığı, Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu yer alır. Bu medeniyetlerin tüm bunlar sanat, mimari, teknoloji ve kültür açısından çok ileriydi. Ek olarak Batı medeniyetinin gelişiminde mühim bir rol oynadılar.
Minos medeniyeti Avrupa’da ortaya çıkan ilk büyük uygarlıktı. MÖ 2700’den 14’e kadar Girit adasında gelişti. Minoslular, Akdeniz süresince öteki uygarlıklarla tecim meydana getiren denizci bir halktı. Knossos ve Phaistos’taki Minos sarayları da dahil olmak suretiyle güzel sanatları ve mimarileriyle tanınırlar.
Miken medeniyeti Avrupa’da ortaya çıkan bir sonraki büyük uygarlıktı. MÖ 1600’den 1’e kadar anakara Yunanistan’da gelişti. Mikenliler Akdeniz’in çoğunu fetheden savaşçı bir halktı. Miken’deki Aslan Kapısı da dahil olmak suretiyle olağanüstü sarayları ve mezarlarıyla tanınırlar.
Etrüsk medeniyeti İtalya’da ortaya çıkan ilk büyük uygarlıktı. MÖ 800 ila 500 yılları aralığında Orta İtalya’da gelişti. Etrüskler, metal işçiliği, çanak çömlekçilik ve mimaride kabiliyetli olan çok gelişmiş bir uygarlıktı. Cerveteri ve Tarquinia kalıntıları da dahil olmak suretiyle olağanüstü şehirleriyle tanınırlar.
Roma İmparatorluğu Avrupa’da ortaya çıkan bir sonraki büyük medeniyetti. MÖ 27’den MS 476’ya kadar gelişti. Romalılar, Akdeniz dünyasının çoğunu fetheden çok militarist bir medeniyetti. Roma su kemerleri ve yolları da dahil olmak suretiyle mühendislik başarılarıyla tanınırlar.
Bizans İmparatorluğu Avrupa’da ortaya çıkan son büyük medeniyetti. MS 3 ila 1453 yılları aralığında gelişti. Bizanslılar, şark Akdeniz’in çoğunu yöneten bir Hristiyan imparatorluğuydu. Sanatları, mimarileri ve edebiyatlarıyla tanınırlar.
Avrupa’nın kadim medeniyetleri Batı medeniyetinin gelişiminde mühim bir rol oynamıştır. Batı sanatının, mimarisinin, teknolojisinin ve kültürünün gelişimine katkıda bulunmuşlardır. Ek olarak demokrasi, hukuk ve bilimin gelişiminde de mühim bir rol oynamışlardır.
6. Geçmişin Yankıları: Günümüz Manzaralarındaki Antik Harikalar
Antik harikalar, atalarımızın yaratıcılığının ve ustalığının bir kanıtıdır. Çoğu zaman binlerce sene ilkin inşa edilen bu yapılar, bugün ortak insanlık tarihimizin bir hatırlatıcısı olarak ayakta kalmaya devam ediyor. Giza’daki Büyük Piramitlerden Roma’daki Kolezyum’a kadar, bu antik harikalar dünyanın dört bir tarafındaki insanoğlu için bir şaşkınlık ve esin deposudur.
Bu kısımda, günümüz manzaralarında hala bulunabilen en ikonik antik harikalardan kimilerini keşfedeceğiz. Tarihlerini, iyi mi inşa edildiklerini ve neyi temsil ettiklerini öğreneceğiz. Ek olarak, bu harikaların çağdaş dünyada karşılaşmış olduğu zorlukları ve bu tarz şeyleri gelecek nesiller için iyi mi koruyabileceğimizi tartışacağız.
VII. Antik Uygarlıkların Çöküşü
Antik uygarlıkların düşüşü, birçok faktörün dahil olduğu karmaşa bir mevzudur. En yaygın düşüş sebeplerinden bazıları şunlardır:
- Kuraklık, sel ve zelzele şeklinde çevresel faktörler
- Cenk, iç kargaşalık ve siyasal istikrarsızlık şeklinde siyasal faktörler
- Kıtlık, enflasyon ve tecim kesintileri şeklinde ekonomik faktörler
- Aşırı nüfus, rahatsızlık ve kültürel değişiklik şeklinde toplumsal faktörler
Birtakım durumlarda, bu faktörlerin bir kombinasyonu eski bir medeniyetin çöküşüne yol açabilir. Mesela, Mezoamerika’daki Maya uygarlığı çevresel faktörlerin (kuraklık ve ormansızlaşma), politik faktörlerin (cenk ve politik istikrarsızlık) ve ekonomik faktörlerin (kıtlık ve tecim kesintileri) bir kombinasyonu sebebiyle çöküşe uğradı.
Antik bir medeniyetin çöküşü, o medeniyette yaşayan insanoğlu üstünde derin bir tesir yaratabilir. Toplumsal huzursuzluğa, ekonomik sıkıntıya ve hatta bütün toplumların çöküşüne yol açabilir. Sadece, bununla birlikte gelişme ve büyüme için yeni fırsatlara da yol açabilir. Mesela, Roma İmparatorluğu’nun çöküşü, büyük kültürel ve entelektüel başarıların yaşandığı bir devre olan Avrupa Orta Çağı’nın yükselişine yol açtı.
Antik uygarlıkların çöküşünün incelenmesi, toplumların çöküşüne neden olan faktörleri ve bu toplumların zorluklar karşısında iyi mi ahenk sağlayıp hayatta kalabildiklerini anlamamıza destek olabilir. Ek olarak geçmişin hatalarından ders çıkarmamıza ve gelecekte bu tarz şeyleri tekrarlamaktan kaçınmamıza da destek olabilir.
Antik Uygarlıkların Mirası
Antik uygarlıkların mirası geniş ve çeşitlidir. Sanata, mimariye, bilime, matematiğe ve felsefeye bitirdikleri katkılar, bugün yaşadığımız dünyayı şekillendirmiştir.
Antik medeniyetlerin en mühim başarılarından bazıları şunlardır:
- Dünyanın en eski ve en büyük yapıları içinde yer edinen Mısır piramitleri.
- Klasik mimarinin en muhteşem örneklerinden biri sayılan Yunan Parthenon’u.
- Antik dünyanın en büyük amfi tiyatrosu olan Roma Kolezyumu.
- Dünyanın en uzun insan yapımı yapılarından önde gelen Çin Seddi.
- Dünyanın en güzel yapılarından biri olarak biri olan Hindistan Tac Mahal.
Antik medeniyetler fizyolojik başarılarının yanı sıra insan düşüncesinin gelişimine de mühim katkılarda bulunmuşlardır.
Eski Mısırlılar gelişmiş bir makale, matematik ve astronomi sistemi geliştirdiler.
Antik uygarlıkların mirası, bugün yaşadığımız dünyayı şekillendirmeye devam ediyor. Sanata, mimariye, bilime, matematiğe ve felsefeye bitirdikleri katkılar dünyayı daha varlıklı ve daha güzel bir yer haline getirdi.
IX. Popüler Kültürde Antik Uygarlıklar
Antik uygarlıklar yüzyıllardır popüler kültür için bir esin kaynağı olmuştur. Kitaplardan ve filmlerden müzik ve sanata kadar, bu uygarlıklar muhtelif şekillerde tasvir edilmiştir.
Antik medeniyetlerin en popüler tasvirlerinden bazıları şunlardır:
- Filmdeki Mısır piramitleri Mumya
- Filmdeki Maya harabeleri Indiana Jones ve Yıkım Tapınağı
- Filmdeki Roma Kolezyumu Gladyatör
- Çin Seddi filmimizde Büyük Duvar
Bunlar, antik medeniyetlerin popüler kültürde tasvir edilmiş olduğu birçok yoldan yalnız birkaçı. Bu tasvirler, bu medeniyetlerin bütün hayattaki insanoğlu için canlandırılmasında destek oldu.
Antik medeniyetler popüler kültürde tasvir edilmelerinin yanı sıra, şu şeklinde muhtelif başka şeylere de esin kaynağı olarak kullanılmıştır:
- Mimarlık
- Moda
- Sanat
- Müzik
Antik medeniyetlerin etkilerini her yerde görmek olası ve gelecek yıllarda da esin kaynağı olmaya devam edecek şeklinde görünüyor.
S: Günümüz manzaralarında hâlâ görülebilen antik harikalara dair örnekler nedir?
A: Günümüz manzaralarında hâlâ görülebilen antik harikalara örneğin Çin Seddi, Giza Piramitleri ve Kolezyum gösterilebilir.
S: Bu antik harikalar iyi mi inşa edildi?
A: Bu antik harikaları inşa etmek için kullanılan yöntemler, onları inşa eden medeniyete bağlı olarak değişiyordu. Sadece, birtakım yaygın yöntemler içinde taş bloklar, tuğlalar ve harç kullanması yer alıyordu.
S: Bu kadim harikalar neyi temsil ediyor?
A: Bu antik harikalar, antik medeniyetlerin gücü ve yaratıcılığı, dinin önemi ve tabiatın güzelliği de dahil olmak suretiyle muhtelif şeyleri temsil ediyor.
0 Yorum